Ankara 5 Şubesi

Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısı yapıldı

Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK) toplantısı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Ali Yalçın, sorunların üstesinden gelmek için KPDK’nın üst düzey sorumluluk almasının önemli olduğunu belirterek, oluşturulacak alt komisyonlarla çözümlerin hızlandırılması gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi sonrası gerçekleştirilen ilk KPDK’nın gündemli olarak toplanmasının gerekliliğini vurgulayan Yalçın, kamu görevlileri sendikacılığında toplu sözleşme masasından sonra en etkili ve en kapsamlı sosyal diyalog platformu konumunda olması hasebiyle KPDK’yı önemsediklerini söyledi. KPDK açısından gerçekleşmesi gereken ve beklenen ilkler bulunduğunu belirten Yalçın, “Kurul toplantısının tarihinin ve gündeminin tarafların ortak çalışmasıyla belirlenmesi ve KPDK gündeminin davet yazısıyla birlikte hem taraflarla hem de kamuoyuyla paylaşılması gibi. Bir başka gerçekleşmesi istenen ve gereken ilk ise Kurulun bu toplantısının sonunda, Kamu Personel Sistemine ilişkin sorunların çözülmesi, kamu görevlilerinin haklı beklentilerinin kesin tarih verilerek hayata geçirilmesidir. Kamu görevlileri sendikaları tarafındaki yetkili konfederasyon ve yetkili sendikaların bütününün gündeminde bulunan bir sorunun çözümü, bir konunun ve ona dair teklifin Kamu İşveren Heyeti tarafının da katkısıyla Kurul toplantısında karara bağlanıp kazanıma dönüşmesi için ortak çabalara girişilmesidir. Böylesi bir süreci işletmek ve sonucu üretmek; varlığıyla önemli olan KPDK’nın yaptıklarıyla, kararlarıyla, kazanım üretme heyecanıyla değerli olmasına da hizmet eder. Bu nitelikleri haiz KPDK, kamu yönetimi, kamu personel sistemi, kamu görevlileri ve kamu görevlileri sendikacılığı zemini açısından katılımcı kurguyla, etkili sosyal diyalogla sorun gören, çözüm üreten, vizyon geliştiren bir çalışma hayatı platformu olarak konumlandırılmış olur” dedi.

Kamu Personeli Danışma Kurulu’na iletilen genel talepler

-Eşit işe eşit ücret ilkesinden hareketle, şube müdürü ve şef gibi kadrolara ait mali haklar, Adalet Bakanlığı için yapılmış olan belirlemeler esas alınarak düzeltilmelidir (Özel hizmet tazminatının Adalet Bakanlığı’ndaki şube müdürleri için yüzde 175, diğer kurumlarda yüzde 135, Adalet Bakanlığı’ndaki şefler için yüzde 120, diğer kurumlarda yüzde 70 uygulanıyor olması).

-Özel hizmet tazminatının emekli keseneğinin hesabına dâhil edilmesi ile ilgili yansıtma oranının belirlenmesindeki adaletsizlik giderilmeli veya 3600 ek göstergenin altında olan tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir.

-6245 sayılı Harcırah Kanunu’na göre göreve giden personele ilave konaklama ücreti ödemesindeki 10 gün sınırlaması kaldırılmalıdır.

-Emeklilik ikramiyesinin hesabında bir tam yıldan eksik olan süreler, işçilerin kıdem tazminatında olduğu gibi kıst olarak hesaba dâhil edilmelidir.

-657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104. maddesinin C bendi şu şekilde yeniden düzenlenmelidir: “ C) (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.”

- 4/B’li personelin izinleri 4/A’lı personel gibi olmalıdır.

-Emekli memurlara verilen aile yardımı devam etmelidir.

-3713 sayılı Kanun’a göre atanan şehit ve gazi yakınları şahsa bağlı kadro çıkarılarak eğitim durumlarına göre unvanlara atanmalıdır.

-Gelir vergisi kaynaklı maaş azalmalarının/ kayıplarının telafisi yıl boyunca gelir vergisi oranı yüzde 15’tir. Gelir vergisinin yüzde 15 oranı üzerinden kesintisi yapılması gereken durumlarda yüzde 15’i aşan kısım ilgili kamu kurum/ kuruluşu tarafından tazminat şeklinde karşılanır. 399 sayılı KHK’nın II sayılı cetvele tabi personelin maaşından yapılan gelir vergisi tutarı aylık ve yıllık bazda emsali devlet memuru maaşından yapılan kesintiden fazla olmamalıdır.

-Kamu görevlilerinin bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri ile birinci dereceden akrabaları il içi veya il dışı hastalık ve tedavilerinde refakatçi oldukları sürece izinli sayılmalıdır.

-Kamu kurumlarında iki yılda bir boş olan kadrolara görevde yükselme sınavı, Devlet Personel Başkanlığı tarafından merkezi sistemle yapılmalı, unvan değişikliği sınavında sınava giren personel sayısı için yeteri kadar kadro varsa sınav yapılmadan eğitim durumlarına göre direkt atamaları yapılmalıdır.

-Kamu görevlilerine Ramazan ve Kurban bayramlarında bayram öncesi ödenen ilk maaşlarıyla birlikte en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) iki katı tutarında bayram ikramiyesi ödenmelidir.

-Emekli kamu görevlilerine görev başında iken aldıkları sosyal yardımlar (eş-çocuk yardımı) ödenmeye devam edilmelidir.

-Özel Hizmet Tazminatı Yansıtma Oranı’nda artış yapılmak suretiyle emekli maaş ve ikramiyesi tutarlarında artış sağlanmalıdır.

-Kamu görevlilerinin öğrenim durumları itibarıyla yükselebilecekleri derece ve kademelere ilerlemesini engelleyen derece-kademe sınırlaması uygulamasına son verilmeli, kamu görevlileri öğrenim durumları itibarıyla yükselebilecekleri derece ve kademeye kadar yükselebilmelidir.

-Ek ödeme konusundaki beklentilerin karşılanmasına ve mağduriyetlerin giderilmesine dönük çalışma yapılarak hızla sonuçlandırılmalıdır.

-Kamu personel mevzuatında kariyer-liyakat sistemiyle uyumlu yaklaşımlar esas alınmalı, kariyer ve liyakat ilkesiyle uyumlu olmayan mevzuat hükümleri ve uygulamalar yürürlükten kaldırılmalıdır.

-Kamu yönetiminde beş yıllık görev süresinin üst görevlere atanmada yeterli görülmesi noktasında oluşturulan mevzuat yeniden değerlendirilmelidir.

-Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları noktasında beklenti içerisinde olan personelin taleplerinin karşılanmasına imkân sağlayacak sınavlar açılmalı, kadro ihdası gerçekleştirilmelidir.

-Kamu personel sisteminde sıkıntı oluşturacağı tartışmasız olan performans, rotasyon gibi uygulamaların tartışılmasına ve/veya bunlara ilişkin mevzuat çalışması yapılmasına dönük süreçlerden vazgeçilmelidir.

-Evden çalışma, yarı zamanlı çalışma gibi çalışma ve hizmet üretimine ilişkin tür ve tercihler esnek istihdam, güvencesiz istihdam gibi sonuçlara ulaştırmayacak şekilde insan temalı kamu hizmet sunumu hedefi üzerinden tartışılmalı, değerlendirilmelidir.

4/C istihdam türünün kaldırılmasına bağlı olarak 4/B statüsüne geçişi sağlanan kamu görevlileri öncelikle kadroya geçirilmeli, bu sonuç gerçekleştirilinceye kadar mevcut 4/B’li personel yararlandığı tüm haklardan yararlandırılmalı ve saygın iş ile uyumlu olmayan sınırlama ve yasaklamalardan kurtarılmalıdır.

-4/B’ye geçişi sağlanan 4/C kapsamındaki personelin unvan, kadro ve mali haklarına ilişkin haklı talepleri toplu sözleşme sürecindeki tekliflerimiz doğrultusunda karşılanmalıdır.

Eğitim, öğretim ve bilim hizmet kolu taleplerimiz

Eğitim çalışanlarına karşı eğitim öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik cezai ve hukuki tedbirler alınmalıdır

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet fiillerinin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesi ve yaptırıma bağlanması noktasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda; eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması noktasında 1732 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda ve bu türden fiillere maruz kalan eğitim çalışanlarına hukuki destek sağlanması noktasında ise 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede kanuni düzenleme yapılmalıdır.

Öğretmenlerin ek göstergeleri artırılmalıdır

Eğitim-öğretim hizmetleri sınıfında öğretmen kadrolarında bulunanların mevcut ek gösterge oranları 600 puan artırılmalıdır.

Eğitim çalışanlarının ek göstergeleri artırılmalıdır

Hizmet kolu kapsamında bulunan kurumlarda eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı dışında diğer sınıflarda bulunanların mevcut ek gösterge oranları 600 puan artırılmalıdır.

Kalkınmada öncelikli bölgelerde çalışan öğretmenlere ek tazminat

Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dâhil kadrolarda bulunanlardan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (IV) sayılı Cetvelde yer alan kalkınmada öncelikli yörelere sürekli görevle atananlara bu yörelerde fiilen çalıştıkları sürece ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının; 1. bölgede görev yapanlara yüzde 10’u; 2. bölgede görev yapanlara yüzde 30’u; 3. bölgede görev yapanlara yüzde 40’ı; 4. bölgede görev yapanlara yüzde 50’si; 5. bölgede görev yapanlara yüzde 60’ı; 6. bölgede görev yapanlara yüzde 75’i; 7. bölgede görev yapanlara yüzde 90’ı oranında ek tazminat ödenmelidir.

Yukarıda yer alanlara ilaveten Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfına dâhil kadrolarda bulunanlardan en yakın il ve ilçe merkezine uzaklığı en az 10 km olan köy ve diğer yerleşim birimlerine sürekli görevle atananlardan 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli (IV) sayılı Cetvelde gösterilen il ve ilçelere bağlı köy ve diğer yerleşim birimlerinde fiilen görev yapanlara ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 25’i, diğer il ve ilçelere bağlı köy ve diğer yerleşim birimlerinde fiilen görev yapanlara ise ek gösterge dâhil en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 15’i oranında ek tazminat ayrıca ödenmelidir.

Öğretim yılına hazırlık ödeneği

657 sayılı Kanun’un ek 32. maddesine göre ödenmekte olan öğretim yılına hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden öğretmen haricindeki kadrolarda görevli diğer Bakanlık personeline de verilmelidir.

Üniversitelerde çalışan 657 sayılı Kanun’a tabi personele yükseköğretim tazminatı ve geliştirme ödeneği ödenmelidir

2914 sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında ödenmekte olan geliştirme ödeneği ile aynı kanunun ek 3. maddesi kapsamında ödenmekte olan yükseköğretim tazminatı, söz konusu Kanun maddesi hükümleri doğrultusunda ve bu hükümlere göre belirlenmiş usul ve esaslara göre üniversiteler ve bağlı birimlerinde 657 sayılı Kanun’a tabi çalışan personele de öğretim görevlilerine verilen oranda ödenmelidir.

Yaygın eğitim kurumlarında nöbet ücreti

Eğitim kurumu türüne bakılmaksızın görev tanımlarında nöbet görevi bulunan ve/veya ilgili mevzuatı gereği nöbet görevi bulunan eğitim kurumlarında görevli bulunanlardan kendilerine nöbet görevi verilen ve bu görevi de fiilen yerine getiren müdür yardımcıları ile öğretmenlere nöbet ücreti ödenmelidir.

Örgün ve yaygın eğitimi destekleme ve yetiştirme kursları kapsamında görev alan yöneticiler

Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında açılan kurslar nedeniyle hafta sonlarında çoğu durumda birden fazla müdür yardımcısı görev aldığı hâlde sadece tek bir müdür yardımcısı için ek ders ücreti ödenmesi, aynı işi yapan çalışanlar arasında eşitsizliğe ve emeğin karşılıksız kalmasına neden olmaktadır. Bu kurslar kapsamında hafta içi mesai saatlerinden sonra ve hafta sonlarında 250 öğrenci sayısı ve katları esas alınmak suretiyle birden fazla eğitim kurumu yöneticisine görev verilir ve bu görevi fiilen yerine getiren bütün yöneticilerden hafta içi mesai saatlerinden sonra görev yapanlara 3 saat, hafta sonlarında görev yapanlara ise 6 saat ek ders ücreti ödenmelidir.

Kredi ve yurtlar kurumu yurtlarında çalışan personelin nöbet ücreti

4. Dönem Toplu Sözleşme hükmüyle Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurtlarda çalışan personelin özel ve gece hizmetlerinde geçen çalışma sürelerine karşılık, Yılı Bütçe Kanununa ekli K Cetvelinde Kuruma bağlı yurtlarda görev yapan personel için öngörülen fazla çalışma ücretinin üç katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmesi hüküm altına alınmıştır. Bu doğrultuda yurt müdürlüklerinde görev yapan personelin bu kapsamdaki fazla çalışma ücretleri için 2018 mali yılında Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan toplam 6.800.000 saat fazla çalışma ücreti ödenek tahsisi istenilmesine rağmen sadece 3.000.000 saat tahsis edilmiştir. 2019 yılı bütçesi için de benzer bir durum bulunmaktadır. Mevcut iş yükü hesabına göre personel sayısını ve fazla çalışma süresini azaltmak mümkün olmadığına göre bunun anlamı yapılan fazla çalışmaların yarısından fazlasının karşılığının ödenmeyecek olmasıdır. Bu itibarla Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından talep edilen tutarda fazla çalışma ödeneğinin kuruma verilmesi sağlanmalıdır.

Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurtlarda mesai saatleri sonrası görev alan personelin ulaşım sorunları

Servis hizmetinden faydalanamayan yurt personelinin mağduriyet yaşamaması için nöbet ve vardiya değişim saatleri ile servis saatleri arasındaki uyumsuzluk giderilmeli; nöbet ve vardiya değişim saatleri servis saatlerine göre düzenlenmelidir.

Eğitim kurumu yöneticilerinin sosyal güvenlik mevzuatı ile iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında işveren vekili olarak değerlendirilmeleri

Sosyal güvenlik ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı çerçevesinde mesleki ve teknik eğitim veren kurumlar başta olmak üzere, eğitim kurumlarının müdürleri, işveren/işveren vekili sayılmakta; bu durumda (işletmelerde mesleki eğitimi bırakan öğrencinin/işletme sahibinin zamanında bilgi vermemesi, çalışma, işe giriş, işten ayrılma ve prim bildirgelerinin zamanında verilmemesi gibi) kendi kusurlarından kaynaklanmayan hâller nedeniyle yüklü miktarda idari para cezalarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Eğitim kurumları müdürlerinin, kasten işlenenler hariç olmak üzere, bireysel sorumluluklarını gideren bir düzenleme konusunda SGK ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı nezdinde çalışma yapılmalıdır.

Üniversitelerde görevli 657 sayılı Kanun’a tabi personelin döner sermaye ödemeleri

Bünyesinde Ziraat ve Veteriner Fakülteleri, Sivil Havacılık Yüksekokulu ile atölye ve laboratuvar bulunan yükseköğretim kurumları; ulusal düzeyde açık ve uzaktan öğretim yapan yükseköğretim kurumları ile düzenli döner sermaye geliri olan yükseköğretim kurumlarında üretilen mal ve hizmetlerden elde edilen döner sermaye gelirlerine katkısı olan 657 sayılı Kanun’a tabi olarak istihdam edilen personele, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinde öngörülen ek ödeme matrahının yüzde 100’ü oranında döner sermaye katkı payı ödenmelidir.

Üniversite genel sekreter yardımcıları ile üniversite sekreterlerinin ek göstergeleri

Üniversite genel sekreter yardımcılarının 657 sayılı Kanun’un 43. maddesi kapsamında ek göstergeleri 3600 olarak uygulanmalı; üniversitelerde fakülte sekreteri, enstitü sekreteri ve yüksekokul sekreteri kadrolarında görev yapanların ek gösterge rakamları 600 puan artırılmalıdır.

Aylık karşılığı ders yükü branş ayrımı gözetilmeyerek eşitlenmelidir

Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 5. maddesinin birinci fıkrası kapsamında, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli okul öncesi ve sınıf öğretmenleri ile atölye ve laboratuvar öğretmenleri, branş öğretmenleri gibi haftada aylık karşılığı 15 saat ders okutmakla yükümlü tutulmalıdır.

Eğitim çalışanlarına fiili hizmet zammı verilmelidir

Öğretmenler başta olmak üzere, eğitim ve öğretim hizmetlerinin yürütülmesi için emek sarf eden meslek grupları, yüksek performans gerektiren işler yürütmeleri ve öğretim faaliyetinin yıpratıcı olması göz önüne alınarak eğitim çalışanlarına fiili hizmet zammı verilmelidir.

İkili eğitim yapılan eğitim kurumlarında görevli eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı haricindeki personelin fazla çalışma ücreti

İkili eğitim yapılan eğitim kurumlarında görevli eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı haricindeki personele, haftalık 40 saati aşan çalışmaları karşılığında, Yılı Bütçe Kanununa ekli (K) Cetvelinin III/A-1 maddesinde öngörülen fazla çalışma ücretinin beş katı tutarında fazla çalışma ücreti ödenmelidir.

Yükseköğretim kurumları için merkezi görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları gerçekleştirilmelidir

Kamu yükseköğretim kurumlarının tümünü kapsayacak şekilde görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ya da ÖSYM tarafından her iki yılda bir merkezi olarak gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim kurumlarının görevde yükselmeye tabi kadrolarına yapılacak atamaların bu sınavların sonuçlarına göre gerçekleştirilmesi yönünde düzenleme yapılmalıdır.

Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğinin devamı ve personelin özlük haklarının korunması

Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nün tüzel kişiliğinin sona erdirilerek Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ana hizmet birimi olarak yapılandırılması tasarrufu gözden geçirilmeli; kurumun tüzel kişiliğinin devamı sağlanmalı; her hâlde yurt müdürü, yurt müdür yardımcısı ve yurt yönetim memuru kadro unvanları başkaca bakanlık ve kurumlarda bulunmadığından Bakanlık personel mevzuatında yapılacak değişikliklerde bu kadro unvanları özelinde hak, görev, yetki ve sorumluluklar yönünden tüzel kişilik dönemindeki statünün korunmasına yönelik düzenleme yapılmalıdır.

Toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında karşılaşılan sorunlar

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yüksek Disiplin Kurulu toplantılarına sendika temsilcilerinin katılımlarının engellenmesi

4. Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yükseköğretim kurumları disiplin kurullarında sendika temsilcisinin bulunması” başlıklı 20. maddesinde “Hakkında disiplin soruşturması yürütülen kamu görevlisinin üyesi olduğu sendikanın temsilcisi, yükseköğretim kurumları disiplin ve yüksek disiplin kurullarında yer alır.” hükmü, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2015/86 Esas 2017/2642 Karar sayılı kararında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53 ve devamı maddelerinde sendika temsilcisinin disiplin kurullarına katılabileceğine dair bir hüküm olmadığı gerekçesiyle sendika temsilcilerinin yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları disiplin kurullarında yer alamayacakları yönünde bir karar verilmiş olduğu ileri sürülerek sendika temsilcilerinin YÖK Yüksek Disiplin Kurulu toplantılarına katılımı engellenmektedir. Bu husustaki Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kararı da göz ardı edilmektedir.

Yükseköğretim kurumlarında lojman komisyonlarında sendika temsilcilerine yer verilmemesi ve sıra tahsisli lojmanların yüzde 15’inin idari personele tahsis edilmemesi

“Yükseköğretim kurumları lojman komisyonu” başlıklı 25. maddesinde, “16/7/1984 tarihli ve 84/8345 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Konutları Yönetmeliği uyarınca yükseköğretim kurumlarında oluşturulan komisyonlarda yetkili kamu görevlileri sendikası temsilcisi yer alır.” hükmü ile “Yükseköğretim kurumlarında lojman tahsisi” başlıklı 26. maddesinde, “Yükseköğretim kurumlarında bu sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra sıra tahsisli lojmanlardan %15’i idari personel için ayrılır.” hükmü, bazı üniversiteler[1] tarafından uygulanmamaktadır.